Kilidi dahi açılmadı… İzmir Otogarı’nda çeyrek asırlık yalnızlık!
Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – 1998’in Aralık ayında 150 bin metrekare üzerine inşa edildi İzmir Otogarı. Halen daha yapıldığı günün izlerini taşıyor otogar hem anılarıyla hem de bakımsızlığı ile…
Otogarın göbeğinde göğü yaran bir bina var; kimisi otobüsleri kontrol eden kule zannediyor, kimisi uçak pistlerinin kontrolörü edasında bakıyor o binaya. Kimisi ise filmlerden fırlamış gibi görünen bu binayı gözetleme kulesi zannediyor. Halbuki gerçek bambaşka.
GÖZETLEME KULESİ, KONTROLÖR DEĞİL RESTORAN
Ödüllü bir şekilde seçilen mimarisi ile Mimar Merih Karaaslan ve İlker Aksu’nun imzasını taşıyan otogarın orta yerine bir de Ankara’da bulunan Atakule’yi andıran bir restoran yerleştiriliyor. Otogarın tamamlanmasıyla birlikte tamamlanan restoran otogarın bütünlüğünden kopmayacak bir şekilde brütalist mimariden etkilenerek tasarlanıyor. Beton halinde yapılmış olan kulenin amacı otogarın yanındaki orman ve tepelerin manzarası ile yolculuk öncesi veya sonrasında yemek yemek.
BUGÜN HURDALIKTAN FARKSIZ
Gökkule ya da Döner Restoran da denilen kulenin içerisindeki merdivenler dönerek en tepeye ulaşıyor. Döner merdivenler ile ulaşılan kulenin yan tarafına merdivenler ile çıkamayacaklar için asansör bölmesi yerleştiriliyor. Restoran bölmesi ile panoramik bir şekilde tasarlanan kulenin ise akıbeti bugün bir hurdalıktan farksız durumda.
KAPI MÜŞTERİLERE HİÇ AÇILMADI
İlk yapıldığı yıldan bugüne kadar kapılarını müşterilerine hiç açmayan kulenin pencerelerine bir kat daha toz penceresi eklenmiş durumda. Müşterileri ile hiç buluşamayan kule, 1998’den beri atıl durumda. Bugün o kilitli kapının arkasında ‘çöp’ olarak terkedilmiş bulaşık banyosu var.
OTOGARIN BİR DİĞER ATILI: OTOGAR SİNEMASI
Otogar için planlanan ama hiç faaliyete geçmeyen diğer bir yapı ise otogar sineması. İzmir için butik bir sinema şeklinde tasarlanan bina, otogarın 24 saat yaşayan bir otogar olması için kondurulmuş çiçeklerden bir tanesi. Ancak o da kule ile aynı kaderi paylaştı ve açıldığı günden beri hiç kullanılmadı. Kendi işlevinde olmasa bile otogar sineması olarak hayal edilen binanın içerisi bugün küçük bir çay ocağına ve temizlik malzemelerine depo olarak kullanılıyor.
OTOGARIN DEVASA ŞEMSİYELERİ
Kısa süre içerisinde tasarlanmak zorunda kalan otogarın ayrıca şemsiyelerinin de bir hikayesi var. Kullanım amacı ile aynı şekilde kullanılan şemsiyelerin amacı yağmur sularını toplamak. Yağmur sularını toplayan otogarın devasa şemsiyeleri bu suları yer altında bulunan depoda muhafaza ediyor. Halen daha kullanılan bu depo ise otogarın kendi içerisindeki su ihtiyacını karşılıyor.
Kaynak: egedesonsoz.com