Şeyh Bedreddin
Geçmiş Etkinlik
SATIN AL 30 * Bilet fiyatları değişiklik gösterebilir.

Şeyh Bedreddin
05 Aralık Perşembe – 20:00
Nazım Hikmet Kültür Merkezi

Biletler
42.00 TL
30.00 TL

Şeyh Bedreddin, 5 Aralık'ta Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde!

“Simavna kadısı oğlu Şeyh Bedreddin Destanı” Nâzım Hikmet’in en önemli eserlerinden biridir. Nâzım’ın bu destanı, 1936 yılında yayınlanmıştır. Nâzım Hikmet’in tarihî gerçeklikten hareketle kaleme aldığı Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı’nda ilk kez sınıf çatışmasına yer verilmiştir. Daha önce bu konuda yazılmış bir eser yoktur. Yani Nâzım Hikmet, Tarihimizi sınıfsal açıdan değerlendiren ilk şairimizdir.

Nazım hapishanede, bir gece vakti, herkes uykuya çekilmişken ve koğuşta idam mahkumlarının zincir şıkırtılarından başka ses duyulmazken, Mehemmed Şerefeddin Efendi'nin Simavne Kadısı Oğlu Bedreddin adlı 'risale'sini okumaya dalmıştır.

Bir süre sonra, 'kapağında üstünlü esreli süslü bir tuğra' bulunan risalenin sararmış sayfalarına iyice kaptırır kendini. Öyle ki başı ağrımasa onları görebilecek durumdadır:

“Bir aspirin olsa. Avuçlarımın içi yanıyor. Kafamda Bedreddin ve Börklüce Mustafa. Kendimi biraz daha zorlayabilsem, başım böyle gözlerimi bulandıracak kadar ağrımasa, çok uzak yılların kılıç şakırtıları, at kişnemeleri, kırbaç sesleri, kadın ve çocuk çığlıkları içinde, iki ışıklı ümit sözü gibi Bedreddin'le Mustafa'nın yüzlerini görebileceğim.”

Okudukları bir zaman makinesine dönüşerek onu geçmişe götürür. Ve Nâzım hapishane duvarlarını aşarak zamanın dışına çıkmak, bir başka deyişle risaledeki sözcüklerin ötesine geçip bu sözcüklerin imlediği tarihsel gerçekliğin içinde dolaşmak için, koğuşun penceresine sessizce sokulan bir dervişin peşine takılır:

“Başımın ağrısı birdenbire dindi. Yataktan çıktım. Penceredekine doğru yürüdüm. Elimden tuttu. Benden başka yirmi sekiz insanı ve terli çimentosuyla uyuyan koğuşu bıraktık. Birdenbire kendimi o bir türlü göremediğimiz, denizle duvarımızın birleştiği yerde, kayaların üstünde buldum. Börklüce'nin müridiyle yan yana karanlık denizin dalgalarını sessizce aşarak yılların arkasına, asırlarca geriye, Çelebi Sultan Mehmet devrine gittik.”

Bundan sonra Nâzım bize bu zaman yolculuğunu anlatır.

Nâzım yapıtında, Şeyh Bedreddin'in eşitlikçi ve ortaklaşmacı ilkelerini uygulamak amacıyla ayaklanan köylüleri, Anadolu'nun ilk toprak devrimcileri olarak selamlar.

“Yârin yanağından gayrı her şeyde, her yerde, hep beraber! diyebilmek için”

Bedreddin Destanı şu dizelerle sona erer:

“Ne ah edin dostlar, ne ağlayın! Dünü bugüne bugünü yarına bağlayın”

Şeyh Bedreddin

Şeyh Bedreddin’in, Babası Edirne yakınlarında bir kale olan Simavne’de kadılık yaptı. Bedreddin burada (tahmini) 1358-1359  yılları arasında doğdu.

Hocası Hüseyin Ahlatî, sayesinde Tasavvufa ilgi duydu.

1410’da kazasker oldu. 1413’te tahta geçen Mehmet Çelebi tarafından görevden alınarak İznik’e sürüldü.

Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal ile birlikte Osmanlı’ya karşı ayaklanma başlattı. Osmanlı’yla yaptıkları savaşlarda yenilgiye uğradı.

Şeyh Bedreddin, yakalandı ve 1415’te Serez’de idam edildi.

Şeyh Bedreddin Kadrosu

• Yazan: Nazım Hikmet
• Uyarlayan – Yöneten: Sedat Demirsoy
• Oynayan: Yücel Turgut