

Kısa Bir An Sergisi
Tarih: 26 Şubat 2026, Perşembe, 08:00
Mekan: Karşıyaka Vapur İskelesi
İletişim:
Etkinlik Hakkında:
Bilgiler:
Sergi Tarihi: 4 Aralık 2025 – 26 Şubat 2026
Yer: Karşıyaka İskele Galeri
Açılış: 4 Aralık 2025 Perşembe, Saat:18.00
Ziyaret Saatleri: 08.00 / 12.00
Sergi İçeriği;
Her gün binlerce yolcunun geçtiği, şehrin nabzının attığı, bekleyişlerin ve kavuşmaların yaşandığı Karşıyaka Vapur İskelesi, bu kez Gülfem Kessler’in renk ve ışıkla dokuduğu şiirsel bir atmosfere dönüşüyor. Sanatçının, iskele tavanından nazikçe sarkan beş eseri, kamusal alanın koşuşturmasında bir durma, soluklanma ve güzellikle karşılaşma anı sunuyor.
İskele, bir geçiş mekanıdır – liminal bir eşiktir. Orası ne tam olarak karadır ne de deniz; ne varış noktasıdır ne de çıkış. Yolcular orada sadece kısa bir an kalır, vapuru bekler, geçer gider. İşte Kessler’in eserleri de tam bu kısa anı değerli kılan, o anlık bekleyişi bir sanat deneyimine dönüştüren bir buluşma yaratıyor. Belki birkaç dakika, belki sadece bir bakış – ama o kısa an, izleyicinin gündelik akışında bir kırılma, bir nefes alma fırsatı sunuyor.
Kessler’in bu yeni işleri için seçtiği malzeme oldukça anlamlı: İncecik, geçirgen, renkli organze ve tül kumaşlar. Bayrak formatında tasarlanan bu eserler, mor, sarı, turkuaz, pembe tonlarında üst üste dikilen renkli katmanlardan oluşuyor ve içlerinde damlalar, daireler, yaylar gibi geometrik soyut formlar barındırıyor. Zarif, uçuşan kumaşların şeffaflığına karşıt gibi duran bu belirgin biçimler, kompozisyonlara hem güç hem de denge katıyor. İskele tavanından sarkan bu “bayraklar”, doğal ışığın ve hareketin etkisiyle sürekli değişen, canlı birer resme dönüşüyor – tıpkı ışığın suya vurduğu o kısa, değerli anlardaki titreşimler gibi.
Sanatçının bu işleri üretirken en temel motivasyonu son derece samimi ve değerli: “Bu işleri üretirken motivasyonum, iskeleden geçen yolcuların ve izleyicinin sergiyi izlerken kendini iyi hissetmesi oldu” diyor Kessler. Bu sade ama derin ifade, sanatın en temel işlevlerinden birine, belki de en önemlisine işaret ediyor: İnsanı dönüştürme, ona iyi hissettirme, gündeliğin ağırlığından bir anlığına kurtarma gücü. Ve bu dönüşüm için saatlere, günlere ihtiyaç yok – bazen sadece kısa bir an yeterli.
Uluslararası sanat ortamında tanınan Gülfem Kessler, kariyeri boyunca farklı teknikler ve yüzeyleri deneyimlemiş bir sanatçı. Bir yanda renkçi bir tavırla bezeli, geniş jestlerle kurulan özgür kompozisyonlar; diğer yanda füzenle gerçekleştirdiği, siyah-beyazın yoğunluğunu taşıyan ve kimi zaman duvarlara taşarak mağara-resmini andıran primitif güce sahip işler üretiyor. Doğa soyutlamaları, figüratif yaklaşımlar ve geometrik formlar arasında özgürce dolaşan sanatçı için “sanat üretmek hayatın ta kendisiyle iç içe bir süreç”.
Kessler’in eserlerini izlerken, üretim aşamasında aldığı büyük haz, izleyiciye de doğrudan aktarılıyor ve bir tür duygusal paylaşım, ortak bir heyecan momentumu yaratıyor. Sanatçının daha önceki Pathosformel sergisinde vurguladığı gibi, sanat eserleri aracılığıyla geçmişten bugüne uzanan ortak duygu halleri, beden dilleri ve imgeler yeniden canlanıyor, izleyiciyle buluşuyor.
İskelenin kamusal doğası, Kessler’in bu yeni serisi için ideal bir zemin sunuyor. Her yaştan, her kesimden insanın günlük rotasında karşılaştığı bu eserler, sanatın herkesin deneyimleyebileceği bir alan olduğunu hatırlatıyor. Rengarenk, saydam kumaşların havada dans edişi, belki de sabah işe giderken yorgun bir yolcunun yüzünü güldürecek; belki akşam eve dönerken bir başkasının adımlarını hafifletecek. Şeffaf katmanların üst üste binmesiyle oluşan derinlik, el dikişinin samimi izi, gün içinde değişen ışıkla dönüşen renkler – her biri izleyiciyle farklı bir dilde konuşuyor.
Bu eserler yalnızca görsel bir deneyim değil; aynı zamanda ışığın, hareketin ve mekanın birbirine geçtiği, katmanların şeffaflığında yeni anlamların belirdiği bir keşif alanı. Tıpkı hayatın kendisi gibi, çok katmanlı, değişken ve her bakışta yeni bir yüz gösteren yapılar. Kısa bir an – ama o anın içinde sonsuz olasılıklar, derin bir güzellik ve belki de küçük ama kalıcı bir iz.
Gülfem Kessler bir röportajında şöyle diyor: “Sanatla, kendimle ve yaşamla olan bağlantım aynı anlamlara sahip. Eserlerime tanık olanları renk ve biçim çeşitliliğiyle şaşırtmayı seviyorum.” İşte bu sergi de tam olarak bunu yapıyor: Şaşırtıyor, durduruyor, sorgulattığı kadar hissettiriyor ve en önemlisi, izleyiciyi iyi hissettiriyor. Kısa bir anda.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı ve İZDENİZ’in girişimi ile 2024 yılında hayata geçen Kendine Ait Bir Oda’nın (KABO) düzenlediği Karşıyaka Vapur İskelesi, İskele Sergileri ikinci edisyonunun son sergisi Gülfem Kessler’i ağırlıyor. Küratörlüğünü Esra Okyay”ın yaptığı Kısa Bir An, 4 Aralık 2025’ten 2026 Şubat sonuna kadar yolcular ve sanat izleyicisi tarafından izlenebilir.
Gülfem Kessler (d. 1966, Ankara)
1993-1998 yılları arasında Hollanda Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nde (Lahey) Resim ve Grafik Bölümü’nde eğitim gördü. 1996-1997 yılları arasında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Özer Kabaş Atölyesi’ne katıldı. Türkiye ve yurtdışında pek çok kişisel ve karma sergiye katılan sanatçı, halen İzmir’de yaşıyor ve çalışıyor.
4.12.2025 08:00 – 26.2.2026 08:00 tarihleri arasında etkinliğe katılabilirsiniz
